Zinde Yaşam Platformunuz
Kısırlık Belirtileri Kadin
Kısırlık Nedir?
Genel olarak, kısırlık (infertilite), korunmasız cinsel ilişkiyi takip eden bir yıl (veya daha uzun) sonra hamile kalamama (gebe kalamama) olarak tanımlanır. Kadınlarda doğurganlığın yaşla birlikte düzenli bir şekilde azaldığı bilindiğinden, bazı doktorlar 35 yaş ve üstü kadınları 6 aylık korunmasız cinsel ilişkiden sonra değerlendirmekte ve tedavi etmektedir.
Kısırlığı olan kadınlar, kısırlık veya üreme konusunda uzmanlaşmış olan bir kadın doğum uzmanından randevu almayı düşünmelidir. Bu uzmanlar, iki veya daha fazla spontan (kendiliğinden) düşük yaşama durumu olarak tanımlanan tekrarlayan gebelik kaybı problemli kadınlara da yardımcı olabilir.
Hamilelik, birçok adımı olan bir sürecin sonucudur.
Hamile kalabilmek için:
Bir kadının vücudundaki yumurtalıklardan birinden yumurta bırakılmalıdır.
Bir erkeğin spermi, yumurta ile kanal boyunca birleşmelidir (döllemek).
Döllenmiş yumurta fallop tüpünden rahime doğru ilerlemelidir.
Döllenen yumurta rahimin içine yapışmalıdır (implantasyon).
Kısırlık (infertilite), bu adımların herhangi biri veya birkaçıyla ilgili bir sorundan kaynaklanabilir.
‘Bozulmuş doğurganlık’ terimi, kısırlık (infertilite) ile ilgili bir durumdur ve hamile kalmakta veya hamileliği doğum sürecine kadar taşımakta zorluk çeken kadınları ifade eder.
Kısırlık (İnfertilite) Yaygın Görülen Bir Sorun mudur?
Evet. Türkiye'de kısırlık görülme oranı yaklaşık %10-15 civarındadır. Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye'de 2 milyon çift çocuk sahibi olamıyor ya da çocuk sahibi olma sürecinde zorlanıyor.
Kısırlık (İnfertilite) Sadece Bir Kadın Sorunu mudur?
Hayır, kısırlık her zaman bir kadın sorunu değildir. Hem erkekler hem de kadınların kısırlıkta bir rolü bulunabilir.
Birçok çift kısırlık (infertilite) ile mücadele eder ve hamile kalmak için yardım ister, ancak bu durum genellikle sadece bir kadının sorunu olarak düşünülür. Bununla birlikte, kısırlık sorunu (infertilitesi) olan çiftlerin yaklaşık % 35'inde bir kadın faktörü ile birlikte bir erkek faktörü tanımlanmaktadır. İnfertilitesi olan çiftlerin yaklaşık % 8'inde erkeğe dair bir faktör, tanımlanabilir tek nedendir.
Kadınlarda Kısırlığa (İnfertiliteye) Neler Neden Olur?
Kadınların hamile kalabilmesi için işleyen overler (yumurtalıklar), fallop tüpleri ve rahime ihtiyacı vardır. Bu organlardan herhangi birini etkileyen durumlar, kadınlarda kısırlığa katkıda bulunabilir. Bu koşullardan bazıları aşağıda listelenmiştir ve bir dizi farklı test kullanılarak değerlendirilebilir.
1. Yumurtalık İşlevinin Bozulması ve Yumurtalık Yaşının Etkileri
Bir kadının adet döngüsü ortalama 28 gün uzunluğundadır. 1. gün “tam akış”ın ilk günü olarak tanımlanır. 24 ila 32 günde bir meydana gelen düzenli tahmin edilebilir dönemler, muhtemel yumurtlamayı yansıtır.
Düzensiz adet dönemleri olan bir kadın muhtemelen yumurtlamaz.
Yumurtlama, bir yumurtlama tahmin kiti kullanılarak tahmin edilebilir ve adet döngüsünün 21. gününde kadının progesteron seviyesini kontrol etmek için bir kan testi ile doğrulanabilir. Bir kadının yumurtalık fonksiyonunu değerlendirmek için birkaç test mevcut olsa da hiçbir test, doğurganlığın mükemmel bir göstergesi olamaz. Yumurtalık fonksiyonunun en sık kullanılan belirteçleri, adet döneminin 3. ila 5. gününde yapılacak olan folikül (yumurta) uyarıcı hormon (FSH) değerini, bir transvajinal ultrason kullanılarak yapılacak olan anti-müllerian hormon değerini (AMH) ve antral folikül sayısını (AFC) içerir.
Yumurtalık fonksiyonundaki bozulmalar birkaç koşuldan kaynaklanabilir ve bir doktorun değerlendirmesini gerektirir.
Bir kadın adet döngüsü sırasında yumurtlamadığında, buna anovülasyon denir.
Anovülasyonun (kadının yumurtlamamasının) potansiyel nedenleri aşağıdakileri içerir:
- PCOS (Polikistik Over Sendromu), kadınların yumurtlamamasına veya düzensiz yumurtlamasına neden olan bir durumdur. Polikistik over sendromlu bazı kadınlar, akne ve aşırı saç büyümesine neden olabilecek yüksek testosteron seviyelerine sahiptir. PCOS, kadınlarda kısırlığın en yaygın nedenidir.
- Azalmış Yumurtalık Rezervi (DOR). Kadınlar, yaşamları boyunca sahip olacakları tüm yumurtalarla doğarlar ve bir kadının yumurta sayısı zamanla azalır. Azalmış yumurtalık rezervi, yumurtalıklarda normalden daha az yumurta kaldığı bir durumdur. Bir kadın yaşlandıkça, sahip olduğu yumurta sayısı doğal olarak azalır. Konjenital (doğuştan) , tıbbi, cerrahi veya açıklanamayan nedenlerden dolayı da ortaya çıkabilir. Yumurtalık rezervinde azalma olan kadınlar doğal olarak gebe kalabilir, ancak doğurganlık tedavilerine yanıt olarak daha az yumurta üretecektir.
- Fonksiyonel Hipotalamik Amenore (FHA). FHA, aşırı egzersiz, stres veya düşük vücut ağırlığının neden olduğu bir durumdur. Bazen anoreksiya gibi yeme bozuklukları ile ilişkilidir.
- Hipotalamus ve hipofiz bezlerinin yanlış işlevi. Beyindeki hipotalamus ve hipofiz bezleri normal yumurtalık fonksiyonunu koruyan hormonlar üretir. Hipofiz bezi tarafından prolaktin hormonunun çok fazla üretimi (genellikle iyi huylu bir hipofiz bezi tümörünün sonucu olarak) veya hipotalamus veya hipofiz bezinin yanlış fonksiyonu, bir kadının yumurtlamamasına neden olabilir.
- Prematür (Erken) Yumurtalık Yetmezliği. Bazen erken menopoz olarak da adlandırılan Erken Yumurtalık Yetmezliği, bir kadının yumurtalıkları 40 yaşından önce yetersiz olduğunda ortaya çıkar. Bazen kemoterapi veya pelvik radyasyon tedavisi gibi belirli maruziyetler ve bazı tıbbi durumlar erken menopoza neden olsa da, bu durumun nedeni genellikle açıklanamaz. Erken yumurtalık yetmezlikli kadınların yaklaşık % 5 ila % 10'u doğal olarak gebe kalır ve normal bir gebelik yaşayabilir.
- Menopoz, genellikle 50 yaş civarında ortaya çıkan yumurtalık fonksiyonunda yaşa uygun bir düşüştür. Tanım olarak, bir yıl boyunca adet görmeyen kadın menopozdadır. Sıcak basması, ruh hali değişiklikleri, uyku güçlüğü ve diğer semptomlar da yaşayabilir.
2. Fallop Tüpü Tıkanıklığı
Tıkanmış fallop tüpleri için risk faktörleri, pelvik enfeksiyon öyküsü, patlamış apandisit öyküsü, gonore (bel soğukluğu) veya klamidya öyküsü, bilinen endometriyoz veya abdominal cerrahi (karın ameliyatları) öyküsü olabilir.
Tüplerin değerlendirilmesi, HSG adı verilen bir X-ışını (röntgeni) veya ameliyathanede CP kullanılarak (laparoskopi sürecinde yapılabilecek) ve küçük bir kesi ile laparoskop ile yapılan bir cerrahi prosedür sayesinde sağlanabilir.
- HSG, uterus ve fallop tüplerinin röntgenidir. Bir radyolog rahim içine rahim ağzından boya enjekte eder ve aynı zamanda boyanın fallop tüplerinden serbestçe hareket edip etmediğini görmek için X-ışını fotoğrafları çeker. Bu tüplerin kalibre (çap) ve açıklığının değerlendirilmesine yardımcı olur.
- CP, HSG'ye benzer ancak laparoskopi sırasında ameliyathanede yapılır. Mavi renkli boya rahim ağzından rahime geçerek, dökülme ve tüplerin kalibresi (şekli) değerlendirilir.
3. Anormal Rahim Konturu (Rahmin Fiziksel Özellikleri)
Bir kadının semptomlarına bağlı olarak, rahim, fibroid veya diğer anatomik anormalliklerin varlığını tespit etmek için transvajinal ultrason ile değerlendirilebilir. Miyomların endometriyal boşluğa girebileceğinden şüphe ediliyorsa, rahim ortamını daha fazla değerlendirebilmek için bir SHG veya histeroskopi işlemi yapılabilir.
Bir Kadında Kısırlığa (İnfertiliteye) Neler Yol Açabilir?
Kadın doğurganlığının aşağıdaki nedenlerle azaldığı bilinmektedir:
-
Yaş. Son yıllarda daha fazla kadın çocuk sahibi olmak için 30'lu ve 40'lı yaşlarına kadar bekliyor. ABD de yapılan bir araştırma, bu ülkedeki kadınların yaklaşık %20'sinin 35 yaşından sonra ilk çocuklarını doğurduklarını ortaya koyuyor. Kadının 35 yaşından büyük olduğu çiftlerin yaklaşık üçte birinde doğurganlık sorunları var. Yaşlanma sadece bir kadının bebek sahibi olma şansını azaltmakla kalmaz, aynı zamanda düşük yapma ve genetik anormalliği olan bir çocuğa sahip olma riskini de artırır.
-
Yaşlanma, bir kadının bebek sahibi olma şansını aşağıdaki şekillerde azaltır:
-
Yumurta sayısında azalma
-
Daha az sağlıklı yumurtalara sahip olma
-
Doğurganlık sorunlarına neden olabilecek sağlık koşullarına sahip olma olasılığının artması
-
Düşük yapması olasılığının artması
-
-
Sigara içmek.
-
Aşırı alkol kullanımı.
-
Aşırı kilo alımı veya kaybı.
-
Amenore (adet görmeme) ile sonuçlanan aşırı fiziksel veya duygusal stres.
Çiftler Doktora Görünmeden Önce Ne Kadar Süre Hamile Kalmaya Çalışmalıdır?
Çoğu uzman, 35 yaşından küçük kadınlar için en az bir yıl öneriyor. Ancak, 35 yaş ve üstü kadınlar için, çiftler 6 aylık başarısız denemeden sonra bir sağlık uzmanına başvurmalıdır. Bir kadının bebek sahibi olma şansı, 30 yaşından sonra her yıl hızla azalır.
Bazı sağlık sorunları da kısırlık riskini artırır. Bu nedenle, aşağıdaki belirtileri veya semptomları olan çiftler hamile kalmaya çalışırken sağlık uzmanlarını görmeyi geciktirmemelidir:
Düzensiz dönemler veya adet dönemi yokluğu.
Çok ağrılı adet dönemleri.
Endometriyozis
Pelvik Enflamatuvar Hastalık
Birden fazla düşük yapmış olmak.
Şüpheli erkek faktörü (yani yumurtalıklarda travma öyküsü, fıtık ameliyatı, kemoterapi veya başka bir partnerle yaşanmış kısırlık (infertilite).
Herhangi bir kadın ve eşinin hamile kalmadan önce bir sağlık uzmanıyla konuşması iyi bir fikirdir. Doktorlar vücudunuzu sağlıklı bir bebek için hazırlamanıza yardımcı olabilirler ve ayrıca doğurganlık ile ilgili soruları cevaplayabilir ve gebe kalma konusunda ipuçları verebilirler.
Kadın ve Erkekte Kısırlık (İnfertilite) Teşhisi
Doktorlar her iki eş veya partnerin de tıbbi ve cinsel geçmişini sorgulayarak başlarlar. İlk değerlendirme genellikle bir semen analizi, tüplerin değerlendirilmesi ve yumurtalık rezerv testini içerir.
Bu konularla da ilgilenebilirsiniz: